17 Aralık 2009 Perşembe

Çanakkale Boğazı'nda faciadan dönüldü


Çanakkale Boğazı'ndan geçiş yaptığı sırada arızalanan gemi, az kalsın faciaya sebep oluyordu.
silinmemesi gereklidir! F.M.-->Eceabat iskelesine yönelen geminin, içerisinde balıkçıların yattığı teknelere 3 metre kala balıkçı barınağı mendireğini yıkarak durması bir faciayı önledi. Rusya'dan Cezayir'e 6 bin 900 ton gübre götüren ve 26 personeli bulunan Saint Vincent bandıralı ''Lady Juliet'' adlı 163 metre uzunluğundaki 12 bin 296 grostonluk yük gemisi, dün gece rotasından çıkarak Eceabat mendireğine çarptıktan sonra karaya oturdu. Çanakkale Boğazı'ndan gece saat 00.30 sıralarında geçiş yaptığı sırada boğazın en dar yeri olan Kilitbahir Kalesi önüne yaklaşmasına az bir mesafe kala kontrolden çıkan dev yük gemisi, büyük bir gürültü ile Eceabat iskelesi yanında bulunan 2,5 metre uzunluğundaki balıkçı mendireğine çarparak karaya oturdu.

Berlusconi taburcu oldu


İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi; burnunun ve dişinin kırıldığı saldırıdan dört gün sonra taburcu edildi.
silinmemesi gereklidir! F.M.-->Burnu bandajlı İtalya Başbakanı, Milano'da tedavi gördüğü hastaneden ayrılırken basın mensuplarına el salladı.Psikolojik sorunları olan saldırgan, Berlusconi'ye Milano'daki bir miting sonrasında heykelcik fırlatmıştı.Doktorları, Berlusconi'ye iki hafta kadar istirahat etmesini tavsiye etti.

Pilotun ısrarı helikopteri düşürmüş


ANKARA - Ulaştırma Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'taki dağlık alanda meydana gelen ve dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili, Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu'nun çalışmalarını tamamladığı ve raporun Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildiği ifade edildi.
Kazanın meydana geldiği gün, Ulaştırma Bakanlığı tarafından ''Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu''nun oluşturularak incelemelere başladığı anımsatılan açıklamada, Kurul'un enkaz bölgesinde, enkaz ve diğer bulgular üzerinde bütün ayrıntıları gözeterek yaptığı çalışmayı tamamladığı kaydedildi.
Hazırlanan ''Hava Aracı Kazası Nihai Raporu''nda, helikopter kazasına ait yardımcı faktörler, ''Hava aracına Çağlayancerit kalkışında uçuş planı dışında son anda binen yolcunun hava aracı kalkış ağırlığını etkilemesi ve uçuş dokümanına göre limit dışı olmasına sebep olması. Hava aracının karlı ve buzlu hava şartlarına sertifikasyonunun olmaması. Hava aracının tek pilotla uçuş yapmasına rağmen pilotun cep telefonuyla konuşarak ağır meteorolojik koşullarda dikkatini dağıtması'' şeklinde değerlendirildi.

10 Aralık 2009 Perşembe


Madde, boşlukta yer kaplayan (hacim), kütlesi olan tanecikli yapılara denir.
Kendi çapında saf madde ve saf olmayan madde (karışım) olarak ikiye ayırdığı zaman saf maddeleri elementler ve bileşikler oluşturur. Saf maddenin belirli özellikleri vardır ve bu özellikleri hiç değişmez. Tam saf madde yok gibidir. Bir madde içinde bulunan yabancı maddeler, kimya usulleri ile anlaşılmayacak kadar az olunca, bu maddeye, saf denir. Saf süt demek, kimya bakımından doğru bir söz değildir. Çünkü süt belli özellikler taşıyan tek bir madde değildir.
Karışımları ise homojen ve heterojen olarak incelemek gerekir. Maddenin şekil almış haline cisim denir.
Maddede daima değişiklikler olduğunu bilmekteyiz. Maddede meydana gelen değişikliklere olay denir. Bu ise genel olarak fiziksel ve kimyasal olmak üzere ikiye ayrılır:
Fiziksel olay: Bir madde üzerinde meydana geldiği vakit, o maddenin hüviyetini, yapısını değiştirmeyen olaydır. Mesela kağıdın yırtılması, fiziki bir olaydır. Çünkü kağıdın şekli değişmiş fakat özü yine kâğıttır.
Kimyasal olay: Bir madde üzerinde meydana geldiği vakit, o maddenin hüviyet ve yapısını değiştiren olaydır. Mesela kağıdın yanması gibi.

Domuz Gribi Nedir?


PARİS - Merkezi Cenevre'de bulunan Dünya Sağlık Örgütü'nune (WHO), gribin, kuş gribinin 2003'te tekrar belirmesinden bu yana en geniş çaplı yaygın hastalık riskini taşıdığını açıklaması, tehdidin boyutunu gösteriyor. Örgüt, domuz gribi virüsünün evrim geçirip çok daha tehlikeli hale gelebileceği uyarısında bulunmaktan da kaçınmadı.
Dünya genelinde sağlık yetkililerini alarma geçiren domuz gribi, bir solunum hastalığı. Virüs insanlara domuzlardan solunum yoluyla bulaşıyor. WHO'ya göre domuz yiyerek virüs kapma olasılığı bulunmuyor. Domuz gribi domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor. İnsandan insana, hapşırık, öksürük ve hatta ele bulaşması halinde tokalaşma yoluyla bulaşabilen domuz gribine karşı doğal bağışıklığımız bulunmuyor. Bilgisayar klavyesi gibi virüslü bir yerle temas ettikten sonra burna ve ağıza dokunulması da hastalığın yayılmasına neden olabiliyor.
Hastalığa A tipi H1N1 adlı virüsün daha önce hiç görülmemiş bir türü yol açıyor. Bu tür, insan, domuz ve kuş gribi virüslerinin karışımından oluşuyor. Domuz gribinin belirtileri bildiğimiz grip vakalarından pek farklı değil: Kuru öksürük, ani ateş, boğaz ağrısı, eklem ağırıları, üşüme, bitkinlik ve baş ağrısı. bunların dışında, aşırı kusmaya ve ishale neden olabiliyor. Yaygın grip tipleri, genelde yaşı ilerlemiş insanları hedef alırken domuz gribinde ölümcül seyreden vakalar ise daha çok 25-45 yaş arasındakilerde görülüyor.

2 Aralık 2009 Çarşamba

Bitkilerde Döllenme


Bitkilerde dişi organın stigması üzerine gelerek çimlenen polenden gelişen polen tüpü, stilusdan geçerek genellikle mikropilden, bazen de kalazandan embriyo kesesine ulaşır. Polen tüpü içindeki spermlerden biri yumurta hücresi ile birleşerek zigotu, bir diğeri de embriyo kesesi sekonder çekirdek ile birleşip, triploid endospermi (besi dokuyu) oluşturur. Zigot ilerki dönemlerde bölünerek embriyoyu meydana getirir.
"http://tr.wikipedia.org/wiki/Döllenme" adresinden alındı.

Hayvanlarda Döllenme



Dişi eşey hücresi yumurta, erkek eşey hücresi spermle döllenir ya da partenogenetik olarak uyarılır. Yumurta, spermleri kendine çekmek için bazı özel kimyasallar salgılar. Yumurtanın mukopolisakkrit dış kısmının salgıladığı bu kimyasala Fertilizin denir. Her yumurta hücresi, kendi türüne uygun fertilizin maddesi salgılar. Eğer yumurta suyu kılcal bir boru içersine konursa, spermalar bu kılcal borunun ağzında toplanır. Bu kemotropizm hareketidir. Döllenme sırasında sperm yumurtaya değer değmez, Antifertilizin denilen maddeyi salgılarak yumurta fertilizini nötralize eder. Döllenme sırasında akrozomdan salınan "Hyaluronidaz" enzimi ile yumurtanın dışındaki Corona radiata'yı eriterek spermin yumurtaya ulaşması sağlanır. Sperm yumurta içersine girer girmez, girdiği yerden başlayarak bir döllenme zarı oluşturur. Buna Kabuk Tepkimesi denir. Bu tepkimenin nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemekle beraber, deneysel olarak bu zar kaldırıldığında birçok spermanın yumurtaya girmesine olanak tanır. Kural olarak bir yumurtaya bir sperma girer, (Monospermi), fakat bazı hayvan gruplarında birden fazla sayıda sperm yumurtaya girebilir (Polispermi). Döllenme zarı oluştuktan sonra hiçbir sperm yumurtaya giremez. Birleşme sırasında iğ iplikleri çekirdeğe yaklaşır ve daha sonra ikiye ayrılarak birbirinden uzaklaşır. İğ ipliklerinin oluşumu mayozu ve segmentasyonu başlatır. Normalde yumurta hücresinin geçirgen olmayan zarı, döllenme sonrasında geçirgen hale gelir ve metabolik aktivitesini arttırır. Yumurta, hücre içindeki depo besinleri kullandıktan sonra, zar aracılığıyla madde alış verişi yapmaya başlar. Döllenme öncesinde bulunmayan enzimlerin sentezine ve protein sentezine başlanır. Böylece segmentasyon başlar ve gelişme devam eder.

Yumurtalık


Yumurtalık, dölyatağının iki tarafında, geniş bağlar içinde bulunan simetrik iki bezin her biri. Yumurtalık, dişi üreme hücrelerini yani yumurtaları bulunduran bir dişi üreme organıdır. Ergenlik dönemine kadar içindeki yumurtalar olgunlaşmaz. Ergenlik döneminden sonra olgunlaşan yumurtalar teker teker rahime gider. Eğer yumurtalığın ağzı tıkanmışsa, buna Kısırlık denir.

Sperm(Erkek Üreme Hücresi)


Testislerde oluşan bu hücrelerin üretimi ergenlik döneminde başlar. Baş kısmında döllenme sırasında yumurtaya aktaracağı kalıtsal bilgi (DNA) taşır. Kuyruğu vardır ve hareketlidr. Bir çiftleşme sırasında 300 milyon sperm salınır. Ancak yumurtayı yalnızca tek bir sperm dölleyebilir. Bir sperm bir yumurta hücresine ulaştığında, yumurtaya girmek için kuyruğunu dışarıda bırakıp, yumurta zarından geçerek kalıtsal bilgileri yumurtaya ulaştırmış olur. Spermler yoğun kıvamda bir sıvının içinde bulunurlar. Bu sıvının ismi meni ya da ersuyu denir.
Spermin başı bir hücre çekirdeği gibidir. İçinde kalıtsal bilgileri bulundurur. İçinde genetik şifre ve DNA vardır. Bunlar yumurtaya geçtiği zaman kromozomlar çoğalır ve buna göre cinsiyet belirlenir. Kromozomlar tek halde oluşup, çifte bölünürler ve bölündükleri zaman doğacak bireyin cinsiyeti belirlenir. Eğer kromozomlar XX şeklinde ise bireyin cinsiyeti dişi olur, eğer XY ise bireyin cinsiyeti erkek olur.